27 Mart 2012 Salı

TÜTÜ VE SÜPRİZ

kolay tütü yapımını blog dünyasının enlerinden biri olan DELİ ANNE den  okuyup görselleri takip edip öğrendim. tütü yapmayı düşünüyordum. okul faaliyetlerimi hatırlamaya çalışıyorken deli anneyi okuduğum bir zaman  sayfasını didik didik ettiğim bir günde KOLAY TÜTÜ YAPIMI başlığını görünce zıpladım diyebilirim.hani hayatımda ki en önemli şey bu muydu? hayır tabiiki bu değil ama maksat birşeyler üretmek değil mi? yaptıktan sonra karşısına geçip bunu ben yaptım demek mutluluğun adını koymaz mı? işte ben ve  kurdelalar tüller şu günlerde  pek bi haşır neşiriz. cupcake ler favorim oldu. çocuklara yapmak için sabırsızlanıyorum. farklı meyve sunumları, onların süslemeleri...
sonra aklıma geldi.  biz bayanlar; pembeli ,parlak, rengarenk, pırıltılı, incikli boncuku,puantiyeli,cicili bicili,topuklu,fiyonklu,dantelli,allı güllü tüllü,pullu payetli,çiçekli böcekli şeylere bayılırız.. ve her defasında "BENİM OLSUN BENİM OLSUN" diye için için yanar tutuşur en sonunda elde eder,  zafer kazanma edasıyla mağazadan poşetlerle çıkarız. ve o an hissettiğimiz haz....paha biçilemez...
 herksin bir zayıf noktası vardır. çanta, ayakkabı, eşarp,şal, bizim bir arkadaş vardı. bir bayanın 100 tane eşarbı olsun 101ciyi hediye etseler yok hayır demez diye..

bu konu da daha ne methiyeler düzülür. neler neler yazılır..
ben kızımın daha sonra  bahsedeceğim partisi için yaptığım tütüyü size göstermek istedim. belki çoğunuz biliyorsunuzdur da ben geç kalmışımdır.
tütünün bel lastiği için delikli saç bandlarını kullanabilirsiniz ben pazardan aldığım pembe lastiği kullanmaya karar verdim. amacım sıfır maliyet.
evet başlıyoruz...
 HEDEF:
TÜTÜ YAPIMI

Önce Muhsin uyutuldu.Berrinle başbaşa öpüştük koklaştık.tülleri kestik anneanne yardım etti.

pazardan ucuz maliyetle alınan lastik ayarlandı.

ve tek tek tüller bağlandı.

              sonra silikon tabancası yardımıyla fiyonklar yapıştırdık.
                                     vee karşınızda


  
 çıtçıtlı badilerimizden biri de tütümüze göreymiş.

şimdi bu akşam ki bardağa çıtçıt yapan minik dişimizi kutlamak için Muhsinin de dişinin çıkmasını bekliyoruz.aaaa söylemiyecektiiiim. başka şekilde anlatacaktım yaaa .

sağlıkla....

21 Mart 2012 Çarşamba

ikizlerle ilk zamanlar -2

minak pıtırcıklarım 5.5 ayı devirdiler 6 ayı tamamlayacağız inş. hamileyken yapmakistediğim bazı programları yapamadım. süslerini hazırladığımız halde bebek mevlüdümüzü yapamadım. ah nerdeee. gerçekten bekara eş boşamak kolay gelirmiş.doğumdan sonra ben bi kendimi unutmuşum orada filim kopmuş. neler yaşadığımı ara-sıra hatırlıyorum. bu da bana şunu anlatıyor ki,sevgi rahmet merhamet çekilen sıkıntıları unutturuyormuş.


doğum yaptığım hastaneden yediğimiz darbe hala bana dokunur.içim acır. güya en sayılı hastanelerimizden biri...
bebeklerim sarılık başlangıcıyla çıktı hastaneden,bana kimse demedi. aç kalmamaları gerekiyor yoksa sarılığı artar diye. acemi bir şaşkın daha anneliği bilmezken bu ince ayrıntıları nerden bilsin. Berrin uyur uyur uyur.muhsin ağlar ağlar ağlar. ilk 3 günümü hiç unutamam. Allah bebeklerimin hakkına girdiysem beni affetsin.
5. gün kontrole gelin dediler. gittik. süper lüx hastanemize.testler tahliller sarılık 19 ve 16 ..sınırda.

yatış dedi doktor hanım hazretleri. ve uygulamaya bakın ki ikiz bebeklere ayrı ayrı oda açmışlar. neymiş aletler büyükmüş odaya sığmıyormuş. bu benim sorunum mu acaba? neyse zor zahmet doktorun ikazıyla (burda hakkını yemeyelim) tek odaya alındık ki bir gece 1500 tl .idi. ama biz o hastaneden 2500 den fazla faturayla çıktık.neler neler. herşeye fatura kesmişler herşeye...siz anlayın artık.
o kadar içimiz acıdı. ve o gece muhsini kaybetmediysem Allah'a binlerce kez şükürler olsun. fototerapi aletini bilen bilir. ısı ve ışık kaynağı bir alet.yanlış uygulama yüzünden bebeğim bi tanem o kadar çok ağladı ki...
hala içim parçalanıyor. o ağlıyor ben onun başında ağlıyorum mahfoldum bittim.
sonunda nöb. hemşire uyandı da klimaları açtılar. bunun hakkını kim ödeyecek kim?!!!
ilk günlerin heyecanıyla orada da fotoğraf çekmişiz. hiç bakamıyorum biliyor musunıuz?
eve döndük. 3 gün sonra tekrar kontrol var ben gidermiyim o önünden geçmeye dayanamadığım hastaneye. başka hasteneye gittik ve sarılık tekrar nüksetmiş. ben elimde iki bebek hastane koridorlarında ağlaya ağlaya doktorlarla konuşuyorum. kabahati kendimde arıyorum.sürekli uyudukları için ememiyorlar ememedikçe aç kalıyorlar ve sarılık geçmiyor. çıkmazdayım. artık nöb.doktor mama takviyesi yapalım doymuyorlar. dedi.nasıl koştum mama aramaya gece geç saatte açık market bulduk. doydular. ama yine 1 gece hastanede yatmaktan kurtulamadık.

o günleri bilinçaltımda biryerlere sakladım bu gece ortaya çıktı.
lohusa yatağı diye birşey vardır bilirsiniz. annem de sağolsun benim için hazırlamıştıdoğuma giderken. ama bir kez yatmak rahatça uyumak nasip olmadı. (bunu takmıyorum evlatlarım sağlıklı olsun da),eve misafirler gelir kendi kendilerine salonda otururlar çünkü emzirmek için habire odaya çekiliyorum. zaten o vakit ısrarla gelmek isteyenleri anlayamadım hiç. düşünün evde pijama ile ayakta zor duran lohusa bir bayan ve bebek görmek isteyen eşimin arkadaşları ve onların aileleri. hemde çat kapı bazen... oyyy oyy:)o dönem kaç kutu minoset içtiğimi hatırlamıyorum.kaşıntılar...bu arada yemek yemem lazım süt olsun. bi ara bizim ede şu görüntü çok oldu ben bebekleri emziriyorum, annem bana kaşıkla birşeyler yedirmeye çalışıyor...analar kuzularını besliyor.:)

ŞİMDİ: çok şükür ikisi de iyi,maşallah barekallah. bugün ilk tarhana çorbalarını içtiler bile...

aslında amacımdan yine saptım bugünlğk böyle olsun. herkese bereketli günler.

20 Mart 2012 Salı

KOMŞU KOMŞU HUUUU..!!!

Bir Minik Asya  nın geçen gün ki çiçeklerini görünce çok imrendim.


en çok istediğim şey çiçeklerle dolu bir bahçe hadi o da olmadı balkonundan çiçekler taşan bir ev.


 2 tane mor  menekşem var.saksısını değiştirmem için bekliyor. dışarı çıkılacak toprak alınacak. teoride planlaması kolay olsa da pratikte uygulaması zor bir iş.minnak pıtırcıklarımı bırakacağım ,öncelikle uyku saatlerine denk gelmesi gerekiyor.karınları tok olması gerekiyor ki ben dönene kadar mızmızlanmasınlar.
hadi çıktım diyelim ya aklımdan geçenler .uyandılar mı?acaba ağlıyorlar mı?annem mama vermeden yetişeyim ki emsinler.


artık birkaç saatliğine dışarı çıkabiliyorum ama tek başıma çünkü eşim ve annem onların yanında kalıyor.
bazen de iki parçaya bölünüyoruz.ben birini alıyorum.diğeri annemle evde kalıyor.sıraya koyduk. 
oppsss
şimdi bu yazı ilk başladığı yerden sola doğru dönüş yaptı gidiyor. ben asıl anlatmak istediklerime döneyim burdan devam.


ah keşke şu blog alemindekilerle komşu olsak.
eskiden komşular birbirlerine çok sevdikleri çiçeklerden bir dal kırıp verirlerdi. tutardı o da.annemlerin birbirlerinden fide alış-verişi yaptığını hatırlıyorum.kazak,dantel örnekleri.kek börek tarifleri.

hem eskiden komşuluklar da komşulukmuş hani. şimdi ölsek kalsak ölümüz kokar. annem böyle diyor. İstanbul'u pek sevmedi bu yönden. İzmir de öyle mi?sabah kalkınca eğer bir komşudan hala ses gelmiyorsa : HUU EVDE MİSİN? diye aranır.bu bir bakıma insana yalnız olmadığını önemsendiğini hissettiriyor.
geçen ay annemin izmirde ki kapı komşusu vefat etti. çok üzüldük çok.Biz İstanbuldan tatil için İzmire gittiğimizde bizi ilk gören karşılayan Şükriye teyzeydi.geçen mayıs ayında oraya gideceğimi öğrenince hamileyim diye bahçesinde ki dutlardan bana da ayırmış toplatmamış kimseye şirin gelecek diye. Allah razı olsun biz ondan razıyız mekanı cennet olsun.
ama durun bu şükriye teyze ile ilk tanışmamız çok anormal olmuştu. yılların hayaliyle aldığımız evimize yeni taşınmıştık daha 1-2 hafta oldu olmadı. gece karanlığında kapı çaldı. annem pencereyi açıp kimo demeye kalmadan kafasında kocaman korkunç bir maskeyle bööööö demesinler mi ?(tabii işbirlikçileri torunları)
ayyyy ödümüz koptu. kardeşim küçük. kuzenler var. ağla ağla canımız çıkmıştı .annemde kızım 40 gün içinde ölürse senden bilirim diye çıkışmıştı. işte sonra  biz iyi bir komşu olduk.
velhasıl
 bir fincan şeker,  evde kalmamış soğanın var mı?
mesela bu akşam kek yapacağım k.tozu yok. isteyecek komşuda tabii. ya da belki sorun bendedir.girip çıkamıyorum. hadi sana bi kahveye geldim diyemiyorum.
 burdan da anlaşılıyor ki benim komşuya ihtiyacım var.
yalnızmıyım (lan) ben?ezik miyim yoksa?

şimdi.... konuya başlangıç, gelişme ve sonuç belki pek bağlantılı olmadı ama ben derdimi anlattım galiba.

17 Mart 2012 Cumartesi

İKİZLERLE YAŞAMIN İLK ZAMANLARI

http://www.ikizanneleri.net/ de Esen Narlı adlı ikiz annesi  ne güzel de anlatmış ilk zamanları, yaşadıklarını ve bizim gibi yaşayanları...ama herşey yazı da anlatıldığı gibi vazgeçilmez bir aşkla sarılıyor insan.Ve yine söyletiyor insana :
"DERDİMİ SEVİYORUM"


"kutsal inek modunda" sürekli emzirirsin, bir onu, bir diğerini, gaz çıkar, alt değiştir, onu yıka diğerini yıka, hadi tekrar emzir, tekrar gaz çıkar, tekrar bez değiştir. Arada büyük çocuğun "anne benimle ilgilen biraz" kaprisleriyle uğraşırsın, hayatında hiç kalmadığın kadar uykusuz kalır ve uykusuzluğa nasıl dayanabildiğine kendin bile şaşırırsın, evdekilerin hepsi her kafadan bir ses verir, ama sana hiç faydaları olmaz, yatak odana kapanırsın, bebeklerini kimse ellemesin istersin , kuaförü, çarsıyı, hatta bakkalı unutursun, günlerce evden çıkmadığın olur, pijamalarla dolaşırsın, en büyük gezmen çocukları aşıya götürmektir. Merakla gidersin, kaç kg olmuşlar, büyümüşler mi ?Kilo almışlarsa eve zafer kazanmış kumandan edasıyla dönersin, eger biraz az kilo almışlarsa , takviye ararsın sütünü artırmak için , hiç bir zaman tek bebek büyütmeye benzemez. Birini kucağına aldıgında, diğerine haksızlık ediyorsun gibi gelir hep. Sebepsiz yere ağlar durursun , neyin var diyenlere gıcık olursun, hiç kimsenin seni anlamadıgını düşünürsün, aslında çok mutlusundur, sadece bu yeni hayata uyum sağlamak biraz zordur.Sabahlari işe giden eşini kıskanırsın, eski hayatına hiç bir zaman dönemeyeceğini düşünürsün, paniklersin "ben bunları nasil büyüteceğim diye", Ama korkma , hepsi yavaş yavaş geçer, hem sen bu yeni hayata alışırsın, hem büyük çocuğun artık anne ve babasını başkasıyla paylaşmak zorunda olduğunu kabul eder, hem biraz uyumaya başlarsın. Yavaş yavaş dışarı çıkarsın, hatta çalışmaya başlarsın, emzirme biter, bez değiştirme biter, aşılar biter, önce bakkala, sonra kuaföre, hatta çarşıya bile çıkmaya başlarsın. Eski hayatına dönersin, bazi farklarla, eve vardığında boynuna dolanan kollar çoğalmıstır, etraftaki insanlar "aaa üçü de sizin mi" dediklerinde koltukların kabarır, çamaşırın hiç bitmez, ütün hiç bitmez, yemekten sonra mutfağı toplamak zorlaşmıştır, yatana kadar evde hiç sessizlik olmaz , eşinle hiç yalnız kalamazsın, meraklı üç göz hep takiptedir. Her şey daha yorucudur artık, ama daha mutlusundur.....

hayallerim ve ben




alalım yapalım örelim.. renklenelim.
kaynak burası bir de şurası

16 Mart 2012 Cuma

nadasa yattık..

ben tatilde tatil yapma umuduyla yaşayan bir ikiz annesiyim.


şimdilik evde kendimiz nadasa bıraktık.
baharda serpilip açılacağız..
iyi hafta sonlarııııı

11 Mart 2012 Pazar

tutmayın beni FİKRİM geldi....

şurada karşılaştığım resimlerden sonra kafamda parlayan ampüller hala yanmakta bunun için sevgili Sümeyye'ye teşekkür etmem gerekiyor galiba .
Kızçemin pantolonu bitti.  Araştırmalar yapıldı. Hayal gücü ile buluştu ortaya bu cici pantolon çıktı.






uğurböceği temalı birçok ürün hoşuma gidiyor. bende bir deneme yaptım. Annem sağolsun yardımları çok...





daha çok büyük geliyor ama olsun. Allah ömür versin inş. giydiği zamanları da görürüz.
sıra oğluşda...
ona da birşeyler yapmaya başladım. buralarda görürsünüz inş.
daha neler var kafamda neler fırsat bulursam hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum.

4 Mart 2012 Pazar

ikiz günlüğüm

kendi elimiz yetmediği yerde başkasının el atması bizi ne kadar mutlu eder değil mi?
yardımlaşıyor benimkiler.
birbirlerini farkettiler.
beşikte yatarken yan tarafa bakıp kardeşini arıyor her ikiside.
birbirlerini görünce gülümsüyorlar, yatarken bilinçli olarak değil tabii el ele tutuşuyorlar. birbirlerini dinliyorlar.önceden oğlan  kızın  çığlıklarına korkup ağlamaya başlıyordu şimdi alıştı yavrucak :)
yataklarını çok seviyorlar.dönenceleri dönsün, ninnileri çalsın bayılırlar. öylece uyuya kalırlar..
anneleride bu sırada kitap okumaya çalışır.
kızımız, biraz nazlı emmek için sakin sessiz ortam olması lazım öyle ulu orta karnını doyuramaz.
hele uykudaysa zaman kaybı olmasın karnı doysa iyi olur.uyanınca almayabilir.
nerden ses geldi bi baksın bulsun önce bi anne zaten hep burda.
oğluş,aman geç kalma sakın bi huy bi huy  geceleri dayanamaz geç kalınmasına...
hoplat zıplat, sıka sıka sev hiç bişeycik demez hoşuna gider. kıkır kıkır ...
sabahları bizim ev cıvıl cıvıl çok şükür..
gece nöbetinden çıkımış anne patlak gözlerle bebeleri anneanneye teslim eder. ve cıvıltılar eşliğinde uykusunu tamamlamaya gider.biyolojik saatleri çokiyi işliyor maşallah 05:30 bilemedin06:00 da uyanırız.
uykudan kalktım az biraz huylanayım yok annemi gördüm hemen gülmeliyim. beni kucağına alsın:)


annem hangimizi kucağına alacak?
ah ah en çok içimin sızladığı nokta :(
ikisi de gözümün içine bakarken hangisini önce kucağıma alacağım ben?
burda oturup ağlayabilirim şimdi..
hadi size  mutlu, huzurlu en önemlisi sağlıklı,afiyetli bir hafta diliyorum.
Allah kimseyi dört gözden ayırmasın.amin





2 Mart 2012 Cuma

el emeğine saygım sonsuz .
yapamadığım şeyler arasındadır.hep imrenerek bakmışımdır.
ahh biri de benim olsaaaa:)
tek kişilik keyf için bir tık ilerleyin